Soru
Babamın midesinde yıllardır gaz şikayeti vardı. Son zamanlarda bu şikayeti iyice arttı. Bunun üzerine gittiğimiz gastroenteroloji doktoru endoskopi önerdi. Endoskopi sırasında alınan parçanın patoloji sonucu mide kanseri olarak gelince şoke olduk. Sizce bu kanser ne zaman başlamıştır? Tedavisi nasıl olmalıdır ve babamın bu hastalıktan kurtulması mümkün müdür?
Yanıt
Yıllardır olan gaz şikayetinin başlangıçta iyi huylu mide hastalıklarıyla ilgili olması çok muhtemel. Çünkü mide kanserinin yıllar boyunca bu şekilde devam etmesi pek mümkün değil. Yani ilk belirtiler gastrit ya da ülser gibi kanser dışı hastalıklardan kaynaklanmış gibi görünüyor. Son zamanlarda artan şikayetler ise kansere bağlı ortaya çıkmış olabilir. Tabii bunlar varsayımdan ibaret. Burada unutulmaması gereken husus, kanserin başlangıcında hiçbir şikayetin olmayabileceği, yani hastalığın sinsi bir seyir gösterebileceği gerçeğidir. Dolayısıyla hücresel düzeyde kanserleşmenin ilk ne zaman başladığını söylemek zor.
Tedavi konusunda karar vermeden önce hastalığın yaygınlığını tespit etmek gerekir. Bunun için tüm vücut taramaları yapılmalıdır. Bu tür taramalar için akciğer tomografisi ve karın magnetik rezonans (MR) tetkiki ya da her ikisini birden karşılayabilecek pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) yapılabilir. Kuşkulu durumlarda laparoskopi denilen yöntemle karın içinden biyopsi alınabilir.
Erken evre mide kanserleri ameliyat edilerek tedavi edilmektedir. Hatta mide çevresindeki lenf nodları tutulmuş, ama uzak metastaz yapmamış kanserlerde bile ilk planda cerrahi düşünülmelidir. Ancak bu hastalarda nüks ihtimali yüksek olduğu için ameliyat sonrası tedaviye hem kemoterapi hem de radyoterapi eklenmektedir. Bazen de tümörü küçültmek için operasyon öncesi kemoterapi uygulanabilmektedir. Tüm bu ek tedavilere rağmen hastalık yine de nüks edebilir. Bu nedenle mide kanserlerinin sık görüldüğü Japonya’da risk altındaki kişiler gastroskopiyle çok yakından takip edilmekte, hastalık midede daha başlangıç aşamasında yakalanabilmektedir.
Mide kanserlerinin ameliyatında titizlik çok önemlidir. Cerrahide çevresel lenf bezlerinin tamamen çıkarılması gerekir. Hiçbir tümör kalmayacak şekilde yapılan cerrahide başarı şansı artmaktadır. Hatta bu nedenle birçok Japon doktor erken evre mide kanseri nedeniyle ameliyat ettikleri hastalara ek olarak kemoterapi ve radyoterapi vermemektedirler. “Tek başına iyi yapılmış bir cerrahi, kemoterapi ve radyoterapiyle birlikte kötü yapılmış cerrahinin toplamına eşit” demektedirler.
Uzak metastazlı kanserlerde ise tümör tıkanıklık ve kanama gibi bulgulara neden olmamışsa ameliyat yapmak anlamsızdır. Tedavi, kemoterapi ve uygun hastalarda trastuzumab isimli antikorla yapılmalıdır.