Soru Cevap 160

Soru
Ben 48 yaşında bir erkeğim. Bir süre önce midemde kasılmalar başladı. Doktorumun isteği üzerine yapılan gastroskopide mide ön yüzünde şişlik tespit edildi. Buradan alınan biyopsi sonucu ‘gastrointestinal stromal tümör’ olarak geldi. Doktorum bir hap kullanmam gerektiğini söylüyor. Bu hastalık kanser midir? Size göre tedavide ne yapılması gerekir?

Yanıt
Gastrointestinal stromal tümör olarak bilinen hastalık, sindirim sisteminden kaynaklanan kötü huylu bir tümör olup kanser olarak kabul edilmelidir. Son yıllarda keşfedilen imatinib etken maddeli bir ilaç sayesinde hastalığın tedavisinde çığır açılmıştır. İmatinib yalnızca gastrointestinal stromal tümörde değil, kronik miyeloid lösemi olarak bilinen kan kanserinde de başarıyla kullanılmaktadır. Öyle ki bu ilacın keşfiyle birlikte kronik miyeloid lösemiye neden olan genetik bozukluğun düzelebildiği ve hastalığın ortadan kalktığı gözlenmiştir. Bu molekül, kanser hücresindeki belli hedefleri vuran ilaçların onkolojideki ilk örnekleri arasındadır. İlaç başka birçok molekülün keşfine ön ayak olmuştur. Halen de hedefe yönelik antikorlarla ilgili araştırmalar tüm hızıyla sürmektedir.

Bir kişide gastrointestinal stromal tümör tespit edilmişse yapılması gereken ilk iş diğer tüm kanserlerde olduğu gibi hastalığın yaygınlık derecesinin araştırılmasıdır. Özellikle karın bölgesinin araştırılması önemlidir. Gerek bilgisayarlı tomografi (BT), gerekse magnetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemi karın içi metastazların tespitinde kullanılabilir. Özellikle MR, karaciğer metastazlarının tespitinde daha duyarlı bir tetkiktir. Akciğer metastazları için BT kullanılmalıdır. Pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) de hastalığın yaygınlık derecesinin ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde katkı sağlar. Bu tetkik beyin dışındaki metastazların araştırılmasında işe yarar.

Hastalık erken dönemde yakalanmışsa, yani mide dışında başka bir yere gitmemişse doğrudan cerrahiye başvurulmalıdır. Midenin tümünün alınması gerekmez. Tümörü tamamen çıkaracak şekildeki bir müdahale yeterlidir. Patolojik inceleme hastalığın saldırgan özellikler taşıdığını gösterirse nüks olasılığını azaltmak için koruyucu amaçla imatinibe başlanmalıdır. İlacın ne kadar süre kullanılacağı konusu tartışmalıdır, ama bu süre bir yıldan az olmamalıdır.

Hastalık ilerlemiş ve diğer organlara yayılmışsa ve midede tıkanıklık yapmıyorsa cerrahi uygulanmaksızın imatinib tedavisi uygulanır. Bir süre imatinib kullanıldıktan sonra tümör sayısı azaltılabilir ve orijinal tümörle birlikte metastazların tümünün çıkarılabileceği kanaatine varılırsa cerrahi operasyon yapılmalıdır. Ameliyat sonrası imatinibe devam edilir. Buna rağmen hastalık ilerlemeye devam ederse ilacın dozu artırılabilir ya da hedefe yönelik bir başka molekül olan sunitinibe geçilebilir.

3049 Tüm Zamanlar 1 Bugün

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir