Soru
Babamda bir süredir kuru öksürük vardı. Bu nedenle çektirdiğimiz tomografide sağ akciğerde kitle görüldü. Bronkoskopi eşliğinde biyopsi yapıldı ve patoloji sonucu küçük hücreli akciğer kanseri olarak bildirildi. Bu tehlikeli bir kanser cinsi midir? Tedavide ne yapılması gerekir?
Yanıt
Akciğer kanserleri hücre cinsi olarak iki ana gruba ayrılır: 1- Küçük hücreli akciğer kanseri, 2- Küçük hücreli dışı akciğer kanseri. Her iki cins akciğer kanserinde de en önemli etken sigara ve diğer tütün ürünleridir.
Küçük hücreli akciğer kanserleri, tüm akciğer kanserlerinin %15’ini oluşturur. Bu kanserde hücreler hızlı bölünüp çoğalır. Dolayısıyla çabuk yayılım gösterir. Ancak hücrelerin hızlı bölünmesi kemoterapi ve radyoterapiye iyi yanıt vermesini sağlar. Öyle ki küçük hücreli dışı akciğer kanserleri daha yavaş yayılım gösterse bile kemoterapi ve radyoterapiye yanıtı bu cinsteki kadar etkin değildir. Küçük hücreli akciğer kanserlerinde -çok erken evrede olması gibi- istisnai durumlar dışında cerrahi yapılmaz.
Diğer kanserlerde olduğu gibi bu hastalıkta da tanı konulduktan sonra hastalığın evresi tespit edilmelidir. Hastalık erken evrede ise kemoterapi ve radyoterapinin birlikte uygulanması tercih edilir. İki tedavi yönteminin eş zamanlı olarak verilmesi yan etkileri artırmakla birlikte hastalıkla mücadelede etkinliği de artırır. Küçük hücreli akciğer kanseri beyne metastaz yapma eğilimindedir. Bu yüzden akciğerdeki hastalığı tamamen düzelen kişilerin beyninde metastaz yoksa bile bu bölgeye koruyucu amaçla radyoterapi verilmelidir.
Hastalık ileri evrede ise lokal bir tedavi yöntemi olan radyoterapinin kullanılmasına gerek yoktur. Kanser iç organlara gidebildiği gibi kemik ve kemik iliğine de yayılabilir. Bu durumda yalnızca kemoterapi uygulanır. Kemoterapiler üç hafta ara ile dört ya da altı kür olarak verilir.
Kan sayımlarında anormallik olan olgularda kemik iliğinin tutulmuş olabileceği akla getirilmelidir. Gereken olgularda kemik iliği biyopsisi yapılıp kemoterapiye devam edilip edilemeyeceğine karar verilir. Kemiğe yayılımın düşünüldüğü hastalarda kemik sintigrafisi yapılır. Kemikte ağrı yapan ya da kırılma riski oluşturan yayılımlarda bu bölgeye radyoterapi uygulanır.