Soru Cevap 88

Soru
Ben 28 yaşında bir bayanım. Kendimi bildim bileli kansızlığım vardır. Bunun için uzun yıllar demir ilacı kullandım, fakat kansızlığım bir türlü düzelmedi. Yakınlarda yapılan tetkiklerde kansızlığımın demir eksikliğine veya herhangi bir vitamin eksikliğine bağlı olmadığı söylendi. Bu durumda kansızlığımın nedeni ne olabilir?

Yanıt
Kansızlık yalnızca belli vitaminlerin ya da demirin gıdalarla yeteri kadar alınmaması sonucu ortaya çıkan bir hastalık değildir. Demir eksikliğine bağlı kansızlık en sık görülen anemi tipi olsa da bununla karışan ve sizin gibi uzun yıllar yanlışlıkla demir verilen hastalar vardır. Bunların başında talasemi taşıyıcıları gelir. Ülkemizde bu hastalığın özellikle beta talasemi tipi çok nadir olmayarak görülmektedir. Ayrıntılı bir inceleme, demir eksikliğiyle Akdeniz anemisi taşıyıcılığının birbirinden kolaylıkla ayırt edilmesini sağlar. Akdeniz anemisi taşıyıcılığı doğumsal bir hastalık olduğundan önceki yıllara ait kan düzeyleri var ise bunlar tekrar gözden geçirilmelidir. Sizde olduğu gibi yıllar önceye ait düşük hemoglobin düzeyleri Akdeniz anemisi taşıyıcılığından kuşku duyulmasına neden olmalıdır. Tabii burada yıllar boyunca tekrarlayan demir eksikliği anemisi olan ve tam tedavi edilmemiş hastaları da göz ardı etmemek gerekir. Bir diğer önemli nokta kalıtsal bir hastalık olduğundan Akdeniz anemisi taşıyıcılarının anne, baba ya da yakınlarında da aynı durumun söz konusu olmasıdır. Bu kişiler de araştırılmalıdır. Demir eksikliği ile Akdeniz anemisi taşıyıcılığını birbirinden kesin ayırmak için başvurduğumuz bazı testler vardır: Demir eksikliğinde kemik iliğinde depolanan demir çok azaldığından bunun kandaki göstergesi olan “ferritin” düzeyi normal sınırların altındadır. Oysaki Akdeniz anemisinde kemik iliği demir depoları azalmamıştır ve ferritin düzeyleri normal sınırlardadır. Bu nedenle bu hastalara istediğiniz kadar demir verin kansızlığı düzeltemezsiniz. Akdeniz anemisinin kesin tanısı için “hemoglobin elektroforezi” denen bir yönteme başvurmak gerekir. Bu testlerin her ikisi de hastadan basitçe bir kan alarak yapılabilir. Akdeniz anemisi taşıyıcılarında genellikle hafif bir kansızlık vardır ve bu tolere edilebilir. Kansızlığın tolere edilemediği durumlarda ise kan transfüzyonu yapılmalıdır. Akdeniz anemisi taşıyıcıları her ne kadar kendileri için belli bir risk oluşmadan yaşamlarını sürdürebilirlerse de çocuk sahibi olmak istediklerinde eşlerinin de bu yönden araştırılması gerekir. Eşte de Akdeniz anemisi taşıyıcılığı varsa doğacak çocuğun normal ya da taşıyıcı olmasının yanı sıra gerçek talasemili olma riski de vardır.

2577 Tüm Zamanlar 3 Bugün

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir