Soru : 30 yaşındayım. Sol göğsümde kanser tespit edildi. Tümör çıkarıldı. Hastalık koltuk altında lenf lere gitmiş. Bana hem kemoterapi, hem ışın tedavisi, hem de hormon tedavisi önerildi. Halbuki ameliyattan sonra yalnızca hormon tedavisi alan hastalar tanıyorum. Hangisi doğru, tedavideki farklılıkların sebebi nedir? Hastalığın tamamen tedavisi mümkün mü?
Yanıt : Meme kanseri koltuk altının ötesine geçmemişse, yani uzak metastaz yapmamışsa bu hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür. Tedavinin esası cerrahidir. Cerrahi; ya memenin tamamen alınması ya da yalnızca tümörün çıkarılması şeklinde uygulanır. Koltuk altına yayılmışsa buradaki lenf bezleri de alınır. Genellikle büyük ya da lenf bezlerine yayılmış tümörlerde kemoterapi yapılır. Memenin tamamen alınmadığı durumlarda ışın tedavisi şarttır. Meme tamamen alınmışsa bile bazı durumlarda yine ışın verilebilir. Büyük ve koltuk altına yayılmış tümörler, bunun tipik örneğidir. Hormon reseptörleri bulunan tümörlerde ek olarak östrojeni baskılayıcı anti-hormon tedavisi en az 5 yıl süreyle uygulanır. Son yıllarda artmış antikor reseptörü taşıyan kanserlerde trastuzumab adı verilen antikor tedavisi de uygulanmaktadır.
Soru : 55 yaşındayım. Karaciğerde kanser tespit edildi. Ancak karaciğerden kaynaklanmıyormuş, yani karaciğer kanseri değilmiş. Hangi organdan kaynaklandığı nasıl tespit edilir? Bunun tedavisi var mıdır?
Yanıt : Bir kişide herhangibir organda kanser tespit edilmişse bunun mutlaka o organın kanseri olması gerekmez. Başka bir yerden yayılmış da olabilir. Kanserler orijin aldığı organla isimlendirilirler. Patolojik inceleme ile bunun hangi organdan kaynaklandığı tespit edilebilir. Ayırım yapılamayan durumlarda diğer organlar tomografi, MR, PET-BT, endoskopi gibi değişik görüntüleme yöntemleriyle araştırılır. Karaciğer, birçok kanserin metastaz yaptığı bir organdır. Başta kalın barsak kanserleri olmak üzere, genellikle karın içi organların tümörleri, akciğer ve meme kanseri karaciğere yayılabilir. Tedavisi de orijin aldığı organın kanseri gibi yapılır. Hastalığın gidişini de belirleyen kaynaklandığı organdır.