Soru
Kanserde gerçekten bir artış var mı? Yoksa bu bir şehir efsanesi mi?
Yanıt
Türkiye’deki kanser istatistikleri çok sağlıklı değil. Bunun en önemli nedenleri arasında; konunun yeteri kadar önemsenmemesi, kanserli hastaların kayıtlarının uygun biçimde tutulmaması ve ilgili mercilere iletilmemesidir. Bir diğer etmen, birçok kanser hastasının hekime ulaşmamasıdır. Hekime ulaşamama önceleri daha belirgin iken giderek azalmakta, onkolojinin önemi ve başarısı arttıkça kanser hastalarımız hekime, özellikle onkologlara gelmede daha istekli davranmaktadırlar. Ülkemizdeki onkolog sayısı yeterli olmamakla birlikte artış göstermeye başlamıştır. Kanser tedavisindeki başarılar arttıkça ve kanser korkulan bir hastalık olmaktan çıktıkça ülkemiz hakkında daha yeterli bilgilere ulaşmamız mümkün olacaktır.
Günümüzde gelişmiş ülkelerdeki istatistikler genel olarak kanser görülme sıklığının arttığını göstermektedir. İstatistiklerin sağlıklı tutulduğu gelişmiş ülkelerde yeni kanser görülme oranı % 0,5’e kadar yükselmiştir. Yani her 1000 kişide 5 yeni kanser olgusu ortaya çıkmaktadır. Eski kanser hastalarını da dikkate alırsak toplumda çok sayıda kanser hastası bulunduğunu tahmin etmek zor değil. Kanser genellikle yaşlıların hastalığı olduğundan ve gelişmiş toplumlarda insan ömrü uzadığı ve tanı olanakları arttığı için bu toplumlarda daha çok kanser hastasıyla karşılaşıyoruz. Gelişmiş toplumlarda az gelişmişlere göre kanser sıklığının artmasında bu etmenlerin yanı sıra batı tipi yaşam tarzının, yani yanlış ve aşırı beslenmeyle birlikte hareketsizliğin de payı vardır. Çalışmalar, gelişmiş toplumlarda her dört ya da beş kişiden birinin ömrü boyunca bir kanser türüyle karşılaşacağını göstermektedir. Yaşamın daha kompleks hale gelmesi, doğal yaşamdan uzaklaşılması ve teknolojinin gelişimiyle birlikte yeni tür kanserojen maddelerle karşılaşılması, çevresel toksik uyaranların artması, besinlerdeki kimyasal katkı maddelerinin çoğalmasının da kanser artışında etkisi olduğu düşünülmektedir.
Kanser türleri ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Örneğin Asya’da akciğer, mide ve karaciğer kanserleri daha sık görülürken, batıda akciğer kanserinin yanı sıra meme ve prostat kanserleri ön plana geçmektedir. Türkiye’deki kanser türleri ikisinin arasında bir yerde bulunmakta, ülkemizin batısına gittikçe Avrupa’ya benzer özellikler artmaktadır.