Soru
Kardeşim 19 yaşında. Bir poliklinikte kan tetkiki yapıldı. Kan kanseri olduğu söylendi. Tedavisi orada yapılamıyormuş. Hastalığı ile ilgili uzman ve yer bulmakta zorlanıyoruz. Bu neden böyle? Ne tavsiye edersiniz?
Yanıt
Kan kanserlerinin tanısı her ne kadar kan yayması ile konulabilirse de kesin tanı kemik iliği incelemesi ile olur. Hastaya kan yayması ile konulan kan kanseri tanısı doğru olsa bile bunun ayırıcı tanısının yapılması, yani lösemi cinsinin tespit edilmesi gerekir. Bu da ilik hücrelerinin incelenmesiyle mümkündür. Gençlerde görülen lösemiler genellikle ani başlangıçlıdır. Dolayısıyla bu hastalara hemen tanı konulmalı ve tedavisi yatırılarak yapılmalıdır.
Kan hastalıklarını tedavi ettirmedeki güçlük, ülkemizdeki genel sağlık hizmetlerindeki yetersizliğin yanısıra bu branşla ilgili ek sorunlardan da kaynaklanmakta: Bu tür hastalıklara bakan bölüm hematolojidir. Bu dalın uzmanları hematolog olarak bilinir. Hematoloji ihtisası, İç Hastalıkları (Dahiliye) uzmanı olduktan sonra yapılır. Dahiliye üzerine üç yıl daha ihtisas yapmak gerekir. Yakın zamana kadar yan dal sınavlarıyla uzman alınması durdurulmuştu. Sonra tekrar başladı, ama alınmayan süre nedeniyle açık oluştu. Şu an yan dal uzmanı yetiştirilmekle birlikte, hematoloji bölümünde kontenjanlar boş durumda. Bunun en önemli nedeni hem bu alanın çok ağır hastalara bakması, hem de ekonomik yönünün iyi olmaması nedeniyle talep olmaması. Türk Hematoloji Derneği bu alandaki asistanlara burs önerdiği halde yine de yeterli talep yok. Tüm bunlar ülkemizdeki hematolog sayısının az olmasına neden oluyor.
Benim önerim hematoloji bölümü olan bir hastaneye, en iyisi bir üniversite ya da eğitim hastanesinin hematoloji bölümüne acilen başvurmanız ve bir hematoloğa tanıyı teyit ettirdikten sonra tedaviye başlamanızdır.