Soru
Ben 59 yaşındayım. Yemek borusunun orta kısmında bir tümör tespit edildi. Kemoterapi ve ışın tedavisi almamı söyleyen doktorlar olduğu gibi ameliyat olmamı önerenler de var? Sizin bu konudaki düşüncenizi öğrenebilir miyim?
Yanıt
Yemek borusu kanserlerinde tedavi kararında tümörün büyüklüğü, çevre dokuya ve lenf bezlerine yayılım olup olmadığı büyük önem taşır. Bunun yanı sıra tümörün yemek borusunun hangi bölgesinde olduğu da tedavi yöntemini etkiler. Tümör küçükse ve yemek borusunun derin katlarına girmemişse yani erken yakalanmışsa doğrudan cerrahi yapılabilir. Tümörün ne kadar derine gittiğini tespit edebilmek için endoskopik ultrasonografi yapılmalıdır. Bu tetkikte yemek borusuna endoskopla girilerek tümör bölgesinin görüntüsü alınır. Endoskopik ultrasonografi olanağının olmadığı durumlarda bu bölgenin magnetik rezonans (MR) yöntemiyle değerlendirilmesi ve hastalık evresinin tespiti mümkündür.
Hastalık yemek borusunu derinliğine tutmuşsa ya da lenf noduna yayılmışsa ameliyat öncesi tek başına kemoterapi ya da kemoterapiyle birlikte eş zamanlı radyoterapi yapmak gerekir. Kemoterapiyle tümörün küçültülerek arkasından cerrahi uygulamanın tek başına cerrahiye göre daha avantajlı sonuçlar sağladığı ispatlanmıştır. Kemoterapi ve ışın tedavisinin birlikte uygulandığı durumlarda kanserin tamamen yok edilebildiği bilinmektedir. Bu durum biyopsiyle gösterilebilirse bazı doktorlar ameliyata gerek olmadığını düşünürler. Ancak kanserin yemek borusunun ortasında yer alması nedeniyle benim tercihim kemoterapi ve ışın tedavisiyle tümör tamamen yok edilmiş olsa bile ameliyat edilmesinin uygun olacağı yönündedir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus hastalığınız kemoterapi ve ışın tedavisi gereken bir evrede ise bunların operasyon öncesi uygulanmasıdır. Çünkü ameliyattan sonra verilecek ek tedavilerin ne kadar katkı sağladığı bilinmemektedir. Bu da sizin tedaviye başlanmadan önce cerrah, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğu tarafından birlikte değerlendirilmenizin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.