Soru
Kardeşim 47 yaşında. Sağ akciğerinde 5 cm.’lik bir kitle bulundu. Buradan iğne biyopsisi yapıldı. ‘Adenokarsinom’ tipinde akciğer kanseri teşhisi kondu. PET ve beyin MR çekilerek yapılan tüm vücut taramaları sonucunda sol akciğerde 2 cm ve beyinde 4 cm çapında iki ayrı metastaz tespit edildi. Kardeşimin genel durumu çok iyi. Hiçbir şikâyeti yok. Vücudun başka yerinde de herhangi bir kanser görülmedi. Doktorlarımız önce beyne ışın verilmesini, arkasından da damardan kemoterapi yapılmasını önerdiler. Doğru yolda mıyız? Siz ne önerirdiniz?
Yanıt
Kardeşinizin akciğer kanserinin beyne ve diğer akciğere metastaz yapmış olması hastayı kategorik olarak dördüncü evreye sokmaktadır. Dördüncü evre akciğer kanserlerinde de tedavi, doktorlarınızın önerdiği gibi genel hatlarıyla beyin için ışın, vücudun diğer alanları için kemoterapidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı ayrıntılar vardır ve hastanın tedavi yöntemini değiştirebilir. Bunlardan en önemlisi diğer akciğerdeki tümörün metastaz mı yoksa ikinci ayrı bir kanser mi olduğunun tespit edilmesidir. Bunun için diğer akciğer kitlesinden de biyopsi alınmalıdır. Patoloji sonucu ilk tümörden farklı bir kanser olarak gelirse buradaki kanser ikinci bir akciğer kanseri olarak değerlendirilmelidir. Bu hastanın lehine bir sonuçtur. Bu durumda tek metastazlı bir akciğer kanseriyle, birinci evrede bir başka akciğer kanseri var demektir. Beyinde tek metastaz bulunması, hastanızın genç ve genel durumunun klinik olarak iyi olması gibi nedenlerle benim önerim daha agresif bir tedavi uygulanması olurdu. Bunun için önce beyindeki kitlenin ameliyatla çıkartılıp arkasından akciğerdeki kitlelere cerrahi uygulanması ve hastayı görünürde kansersiz hale getirdikten sonra beyne ışın ve arkasından da kemoterapi verilmesinin daha uygun olacağını düşünmekteyim.
Bazen akciğerdeki ikinci kanser ilk biyopsiyle aynı tipte gelebilir ve bunun metastaz mı yoksa ikinci yeni bir tümör mü olduğu ayırdedilemeyebilir. Böyle olsa bile bunu metastaz değil de ikinci bir kanser olarak kabul etmeli ve hastada daha agresif tedaviye imkân verilmelidir. O zaman da tedavi yaklaşımı değişmez ve yukarıda önerdiğim gibi olurdu.