Soru Cevap 39

Soru
Babama akciğer kanseri teşhisi konuldu. Hastalığının kanser olduğunu bilmiyor. Ama buna rağmen çok sinirli olmaya başladı. İçinde bulunduğu stres, kanserin yayılmasını hızlandırır mı? Doktorlar kemoterapi tavsiye ettiler. Hastalığı kendisine hissettirmeden tedaviyi nasıl verebiliriz?

Yanıt
Kanser hastalarına hastalıklarını söyleyip söylememe konusu hep tartışılagelmiştir. Aslında çoğu hasta hastalıklarının kanser olduğunu bildiği halde bunu yakınlarıyla konuşmak istememektedir. Hasta yakınları da kişinin hastalığını öğrendiğinde kendisine zarar vereceğini düşündüğünden bu konuyu açmamaktadırlar. Yani hem hasta, hem de hasta yakınları, teşhisin kanser olduğunu bildiği halde bu konuyu paylaşmamakta, bu durum da büyük bir stres kaynağı olmaktadır. Bu stres ortamı hekimi de zor durumda bırakmaktadır. Hastadaki stresin, kanserin yayılmasını artırdığına dair bir delil yoktur. Ancak stresin, hastanın yaşam kalitesini düşüren, tedaviyi zorlaştıran yönü vardır. Bu nedenle ben hastalara uygun dille hastalıklarını anlatmayı tercih etmekteyim. Bunu yaparken yanlış anlamalara neden olmamak için kanser sözcüğünü kullanmak gerekmez. Çünkü insanlar bu konuda önyargılı davranmakta ve kanseri ölümle eşdeğer tutmakta, bundan sonra yapılacak hiçbir şey olmadığını düşünmektedirler. Halbuki hastaya, onu manen yıkmayacak şekilde hastalığını anlatmak mümkündür. Aile bireyleri bu konuda başarılı olamayabilirler. Dolayısıyla bunu hekime bırakmak uygun bir seçenektir. Tedavi sürecinde yeni geliştirilen ilaçlar olabileceğini söylemek de hastanın yaşama daha sıkı tutunmasını sağlar. İletişim olanaklarının son derece geliştiği günümüzde Onkoloji kliniklerinde uzun süreli uygulamaları gerektiren ve özellik arz eden tedavileri hastalardan saklamak pek mümkün değildir. Teşhisin paylaşılması tüm tarafları rahatlatan ve işleri kolaylaştıran bir faktördür.