Dünyada kanser hastalarının sayısı ne yazık ki hızla artıyor. İstatistiklere göre 2008 yılında ortaya çıkan yeni vaka sayısı 12,4 milyon iken bunun 2030 yılında ikiye katlanarak 26,4 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakamlar kanserin insanlık için ne denli büyük risk oluşturduğunu gösteriyor. Günümüz onkoloji bilgisi, hastalığın ortaya çıkmadan önlemesinde büyük gelişmeler sağlamıştır. Önleyemediğimiz durumlarda ise erken tanı birçok kanser için mümkündür ve bunun yaşamsal önemi vardır.
Kanserler genellikle dört evrede incelenir. Birinci evre hastalığın başlangıç aşamasında olduğu en erken dönemdir. Dördüncü evre ise diğer organlara yayıldığı son dönemdir. Tüm kanserler için geçerli olan kural, kanser ne denli erken teşhis edilirse tedavinin hekim için o denli kolay, hasta için daha az yıpratıcı olduğudur. Ayrıca bu durum hem toplum hem de hasta için daha az masraflıdır. Erken tanı ile çoğu kanserden tamamen kurtulmak mümkündür. Her ne kadar bazı kanserleri dördüncü evrede tamamen tedavi etmek mümkün ise de bu kanserleri bile erken yakalamak hastalıktan kurtulma olasılığını artırır. Örneğin tedavisi nispeten kolay olan erkek yumurtalık kanserlerinde üçüncü evrede, yani son dönemde (testis kanserleri üç evre üzerinden incelenir) tedaviyle 5 yıllık yaşam süresi % 60 iken birinci evrede bu oran % 90’ın üzerindedir. Daha zor tedavi edilen kanserlere örnek verecek olursak ameliyat edilebilmiş nispeten erken evre pankreas kanserinde 5 yıllık yaşam süresi % 20 iken, ameliyat edilemeyen ileri olgularda % 1,5’dur.
Kanserlerin belirtileri ve erken tanısı bulunduğu organa göre değişiklik gösterir. Bu nedenle ülkemizde en sık görülen kanserleri gözden geçirmekte yarar var.
Türkiye’de her iki cinsi birlikte ele aldığımızda en sık görülen kanserler şunlardır:
1- Akciğer kanseri
2- Prostat kanseri
3- Meme kanseri
4- Deri kanserleri
5- Mide kanseri
6- Mesane kanseri
7- Kalın barsak kanseri
8- Tiroid kanseri
9- Rahim kanseri
10- Kadın yumurtalık kanseri.
Türkiye’de yalnızca erkekleri dikkate aldığımızda en sık görülen kanserler şu şekilde sıralanır:
1- Akciğer kanseri
2- Prostat kanseri
3- Deri kanseri
4- Mesane kanseri
5- Mide kanseri
6- Kalın barsak kanseri
7- Gırtlak kanseri
8- Rektum kanseri
9- Hodgkin dışı lenfomalar
10- Beyin ve sinir sistemi kanserleri.
Kadınlarda ise sıklık sırası şu şekildedir:
1- Meme kanseri
2- Deri kanserleri
3- Tiroid kanseri
4- Rahim kanseri
5- Mide kanseri
6- Kalın barsak kanseri
7- Akciğer kanseri
8- Yumurtalık kanseri
9- Rahim ağzı kanseri
10- Hodgkin dışı lenfomalar.
Her iki cinsi dikkate aldığımızda en sık görülen kanserlerin belli başlı belirtileri şunlardır:
1-Akciğer kanserinin belirtleri:
-Öksürük
-Ağızdan kan gelmesi
-Göğüs ağrısı
-Sesin boğuklaşması ve kabalaşması
2- Prostat kanserinin belirtileri:
-Erken dönemde belirti vermez.
-İleri dönemde idrar akımı yavaşlar ve zayıflar.
-Sık idrara gitme gereksinimi doğar.
-İdrarda kan görülebilir.
-Kasık lenf bezleri şişebilir.
-Ereksiyon zorluğu olabilir.
-Kemiklere yayıldığında şiddetli ağrılar olur.
3- Meme kanserinin belirtileri:
-Memede ağrısız ve geçmeyen kitle
-Meme derisinde kabarıklık ya da içe çökme
-Meme başının içeri çekilmesi
-Tek taraflı olarak meme başından kendiliğinden sıvı gelmesi
-Daha ileri dönemde kitle belirginleşip deriye uzanabilir, deride ödem ve ülserlere yol açabilir
-Koltuk altı lenf bezleri büyüyüp ele gelebilir.
4- Deri kanserlerinin belirtileri:
-Genellikle güneşe maruz kalan alanlarda deride yeni bir nodül ya da plak oluşması. Bu inci şeklinde, et renginde ya da kırmızı tonda olur.
-Derideki ben ve lezyonlarda renk değişikliği
-Ben ve lezyonlarda büyüme
-Benlerin üzerinin pütürükleşmesi, kaşıntı, ülser ve kanama olması.
5- Mide kanserinin belirtileri:
-Karın üst orta bölgesinde müphem rahatsızlık ya da ağrı
-İştahsızlık
-Erken doyma
-Sık geğirme
-Kilo kaybı
-Halsizlik ve zayıflık hissi
-Yutma güçlüğü
-Sindirim sisteminde tıkanıklık ve yediklerini çıkarma
6- Mesane kanserinin belirtileri:
-İdrarda kan görülmesi. Ağrı çok azdır ya da yoktur.
-Sık idrar hissi
-İdrar yapma hissi olduğu halde idrar yapamama
-İdrar yaparken yanma
-Yukarıdaki belirtiler iyi huylu idrar yolu hastalıklarında da olabilir, bu nedenle paniğe kapılmamalıdır.
7- Kalın barsak kanserinin belirtileri:
-Karın ağrısı
-Barsak tıkanmasına bağlı karında gerginlik ve rahatsızlık
-Dışkılama alışkanlığında değişiklik
-Kabızlık ve ishal atakları
-Kan kaybı ve demir eksikliği anemisi
-Kilo kaybı
-Gaz ağrısı
-Dışkı çapının incelmesi
8- Tiroid kanserinin belirtileri:
-Boyunda tiroid bezinde kitle
-Başlangıç sinsi olabildiğinden şişlik fark edilmeyebilir. Boynun fizik incelemesinde saptanabilir.
-Bazen hızlı büyüme olabilir. O zaman hasta da fark edebilir.
-Çevre lenf bezlerine yayılmışsa bunlarda da büyüme olur.
-Sinir basısı yaparsa ses telleri etkilenir, seste bozulma olabilir.
9- Rahim kanserinin belirtileri:
-Anormal rahim kanaması
-% 20 vakada belirti vermez.
10- Kadın yumurtalık kanseri:
-Sırt ağrısı
-Karında sıvı toplanmasına bağlı gerginlik ve şişme
-Gaz, iştah kaybı, karın ağrısı ve karampları, hazımsızlık gibi sindirim sistemi yakınmaları
-Nadiren anormal vajinal kanama
-İdrar ve dışkılama hissi uyandıran kitle basısı
-Kalça ve bacak ağrısı
Yukarıda anlatılan kanserler çok erken dönemlerinde belirti vermeyebilirler. Yani sinsi başlangıç gösterirler. Bu nedenle en çok görülen ve önlenmesi ya da erken yakalanması mümkün olan bazı kanserler için çekap programları geliştirilmiştir. Diğer bazı kanserlerde ise kuşkulanılan durumlarda tetkiklere başvurulmaktadır. Aşağıda her bir kanser için ne yapılması gerektiği anlatılmıştır. Rutin çekap programına alınmayanlar ayrıca belirtilmiştir.
1- Akciğer kanseri: Anne ya da babasında akciğer kanseri olan, sigara içen ve öksürüğü olan kişilerde spiral tomografi çekilebilir.
2- Prostat kanseri: Genellikle erken dönemde belirti vermez. Bu nedenle 50 yaşından itibaren erkeklerde yılda bir kez kanda PSA dediğimiz prostat spesifik antijene bakmak gerekir. Bu bir tümör belirteci olup prostat kanserli hastalarda yükselir.
3- Meme kanseri: Küçük kitlelerin fizik incelemeyle tanısı pek mümkün değildir. Bu nedenle 40 yaşından itibaren kadınlara yılda bir kez mamografi yapılmalıdır. Gerektiğinde buna meme ultrasonografisi ve meme MR’ı eklenebilir.
4- Deri kanserleri: Yüzeyde oldukları için genellikle fark edilirler. Ancak bazen kendi gözümüzle ulaşamadığımız deri kısımları olduğundan yılda bir kez dermatolojik inceleme yapılmalıdır. Burada saçlı deri gibi lezyonların saklanabildiği yerler de kontrol edilir. Ayrıca bizim fark edemediğimiz ben ve diğer cilt lezyonlarındaki değişiklikler dermatolog tarafından saptanabilir.
5- Mide kanserleri: Rutin çekap programı yoktur. Ancak gastrit diye geçiştirilen bazı mide rahatsızlıkları kanser belirtisi olabilir. Bu kişilere gastroskopi denilen üst endoskopik tetkik yapılmalıdır. Böylelikle yakınmaların nedeni anlaşılır. Biyopsi yapılarak kanser olup olmadığına karar verilir.
6- Mesane kanseri: Rutin çekap programı yoktur. Hastalıktan kuşkulanıldığında sistoskopi denilen tetkikle idrar kanalından mesaneye girilerek bakılır ve gerekirse biyopsi alınır.
7- Kalın barsak kanseri: Kalın barsaklardaki polipler zamanla kansere dönüşebilir ve bunlar hiç belirti vermezler. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki herkese periyodik olarak kolonoskopi yapılmalıdır. Bu tetkikte bir tüp ile anüsten girilerek tüm kalın barsak gözlenmektedir. Polip bulunursa bunlar endoskopi sırasında çıkarılır ve tedavi tamamlanmış olur. Birçok kişi kolonoskopiden çekinmektedir. Oysa ki günümüzde bu tetkikin yapılması çok kolaylaşmıştır. Tetkik sırasında hasta uyutulduğu için herhangi bir acı ya da ağrı duymamaktadır. Kansere dönüşebilen polip bulunmuşsa kolonoskopinin bir yıl sonra tekrarı gerekir. Normal bulunan kişilerde 3 ile 10 yıl arasında tetkiki tekrarlamak gerekir. Ayrıca yılda bir kez dışkıda gizli kan bakılmalıdır. Dışkıda kan bulunan kişilerde kalın barsak kanseri olabileceğinden kolonoskopiyle barsaklar incelenmelidir.
8- Tiroid kanseri: Rutin çekap programı yoktur. Kuşkulanılan durumda elle boyun muayenesi ve tiroid ultrasonografisi yapılmalıdır. Kuşkulu nodüllerden biyopsi alınmalıdır.
9- Rahim kanseri: Rutin çekap programı yoktur. Rahim kanserlerinin % 20 kadarı belirti vermez. Bunlarda ‘pap smear’ denilen test yapılabilir. Bu testte rahim ağzından sürüntü alınmaktadır. Aslında ‘pap smear’ testi rahim ağzı kanserlerini oluşmadan yakalamada çok önemli bir testtir. Cinsel yaşam başladıktan sonra yılda bir kez yapılmalıdır. Ancak rahim ağzı değil de rahim kanserini yakalamada etkinliği azdır. Rahim kanserinden kuşkulanılan durumlarda ‘pap smear’a ek olarak karın bölgesinin tomografi ya da MR’ı çekilebilir.
10- Kadın yumurtalık kanseri: Rutin çekap programı yoktur. Kuşkulanılan durumlarda kanda CA-125 denilen proteine bakılarak hastalık hakkında bilgi edinilebilir. Kadın-doğum muayenesi, ultrasonografi ve MR ile yumurtalıklarda kitle olup olmadığı anlaşılır.
Kanser Hastalığı Riskini Azaltmak İçin Öneriler
1- Sigara içmeyiniz. Tütün ürünleri kullanmayınız.
2- Hayvansal yağ ve proteinleri azaltınız.
3- Kilo almayınız.
4- Haftanın en az üç günü 30-60 dakika yürüyüş gibi egzersizler yapınız.
5- Sebze ve meyvayı günde ortalama beş porsiyon olarak tüketiniz. (Örneğin bir orta boy elma bir porsiyon kabul edilir.)
6- Değişik sebze ve meyvaları tüketiniz.
7- Alkol içmiyorsanız içmemeye devam ediniz, içiyorsanız azaltınız.
8- Karaciğer kanserinden korunmak için Hepatit B aşısı olunuz.
9- Rahim ağzı kanserinden korunmak için kızların HPV aşısı olması uygundur.
10- Midede Helikobakter mikrobu varsa antibiyotiklerle bunu tedavi ettiriniz.
11- Güneş ışınlarına karşı koruyucu kremler kullanınız. Uzun süre direkt güneş ışınlarına maruz kalmayınız.
12- Solaryum da cilt kanseri riskini artırır. Solaryum yaptırmayınız.
13- Anilin boyaları mesane kanseri, asbest akciğer zarı kanseri, benzen kan kanserine neden olur. Bunlardan uzak durunuz.
14- Tükettiğiniz yiyeceklerdeki katkı maddelerine bakınız. İçinde ne olduğunu bilmediğiniz yapay katkılı yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durumuz. Kanserojen katkı maddesi içeren ürünleri tüketmeyiniz.
15- Yanık ve islenmiş yiyeceklerden kaçınınız. İçecekleri aşırı sıcak olarak tüketmeyiniz.
16- Kabuğu soyulabilen meyvaları iyice yıkadıktan sonra kabuklu tüketiniz.
17- Sıvı yağları kızartmalarda tekrar tekrar kullanmayınız.
18- Düşük radyasyon yayan cep telefonu kullanınız. Cep telefonlarını mümkün olduğunca kısa süreli ve kulağınızı değiştirerek kullanınız. Kulaklık tercih ediniz.
19- Doktorunuz önermedikçe ve eksikliği yoksa dışarıdan yapay vitamin desteği almayınız. Bunların kanserden koruyucu etkisi gösterilememiştir.
Kanser Erken Dönemde Yakalanırsa Risk Azalması Nedir?
Kanserlerde tedaviye yanıtı değerlendirmek için kriter olarak beş yıllık yaşam süreleri dikkate alınır. Tedavi sonrası hastalıksız beş yıl yaşayan kişilerde, istisnalar olmakla birlikte hastalığın metastaz yapma olasılığının azaldığı ya da kalktığı düşünülür.
Tedaviye rağmen hastalıkla birlikte yaşamak da mümkündür. Bu durumda hastalıktan kurtulunmamıştır ama hastanın yaşam süresi uzatılmıştır. Bu da tedavinin etkinliğini gösteren bir faktördür. Bu nedenle yukarıda sözü edilen kanserlerin birinci evrede tedavi edilmesiyle uzak metastazlar yaptığı dördüncü yani son evrede tedavi edilmesi arasındaki farkı karşılaştırmak isterim. Bunun için her bir kanser için beş yıllık yaşam sürelerine ait yüzdeler verilmiştir. Bunlar o evrede kanseri olan hastaların yüzde kaçının tedaviyle beş yıl yaşadığını göstermektedir. Buradan da kanserde erken tanının ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır:
Tipi | 1. evrede 5 yıllık yaşam yüzdesi |
4. evrede 5 yıllık yaşam yüzdesi |
Akciğer kanseri | % 56 | % 2 |
Prostat kanseri | % 86 | % 29 |
Meme kanseri | % 96 | % 17 |
Deri kanserleri (Bazal hücreli) | % 99 (Lokal tümör) | % 10 (Metastatik) |
Mide kanseri | % 65 | % 5 |
Mesane kanseri | % 85 | % 13 |
Kalın barsak kanseri | % 90’nın üstü | % 5’in altı |
Tiroid kanseri | Uzun süreli yaşam vardır. Evre arttıkça süre azalır. | |
Rahim kanseri | % 85 | % 19 |
Kadın yumurtalık kanseri | % 95 (Evre 1, 2 birlikte) | % 31 (Evre 3, 4 birlikte) |