21.08.2017 Milliyet Cadde Tülin Açıkbaş
Kansızlık, hem tek başına bir hastalık hem de başka önemli rahatsızlıkların habercisi olabilir. Kadınlarda sık görülen kansızlığın, erkeklerde ortaya çıktığında mutlaka araştırılması gerekiyor.
Sabahları yorgun uyanıyorsunuz, kendinizi sürekli halsiz hissediyorsunuz, unutkanlığınız arttı, saçlarınız zayıfladı ve çarpıntınız var…Tüm bunlar, kansızlık (anemi) belirtisi olabilir. Kansızlığın en önemli nedeni, demir eksikliği.
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi,Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Coşkun Tecimer, kansızlığın nedenleri hakkında bilgi verdi; hastalığın önlenmesi için yapılacakları ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Kansızlık, çok farklı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir ve vücudun oksijen ihtiyacının karşılanmasında sorunlar yaratabilir. Kişi halsiz ve bitkin hisseder, rengi soluktur, unutkanlık yaşar ve saçları dökülür. Vücut, eksikliği giderebilmek için dokulara daha fazla kan göndermeye çalışır. Kalp daha çok kan pompalamak zorunda kalır, kalp atım sayısının artmasıyla çarpıntı olur.
Kadında daha sık
Adet dönemi yüzünden kadınlarda daha sık görülen demir eksikliği, gebelikte ve büyüme çağındaki çocuklarda ihtiyacın artmasına bağlı olarak gelişir. Beslenmeyle de ilişkisi vardır. Erkeklerdeyse mide ve bağırsak sistemindeki gizli kanamalardan dolayı meydana gelir. Farkında olmadan ortaya çıkan bu kanamalar; gastrit, ülser, polip ve hemoroid gibi hastalıkların habercisidir. En ciddi hastalık, kalın bağırsak kanseridir, bu nedenle yetişkin bir erkekte demir eksikliği varsa mutlaka incelenmelidir.
Talasemi nedenler arasında
Bir başka kansızlık nedeni de Akdeniz anemisi yani talasemi. Akdeniz anemisi taşıyıcılığı, doğumsal bir hastalık olduğundan önceki yıllara ait kan testleri varsa, tekrar gözden geçirilmeli. Yıllar önceki düşük hemoglobin düzeyleri, Akdeniz anemisi taşıyıcılığından kuşku duyulmasına yol açar. Tabii burada yıllar boyunca tekrarlayan demir eksikliği anemisi olan ve tam tedavi edilmemiş hastaları da göz ardı etmemek gerekir. Bir diğer önemli nokta ise taşıyıcıların anne, baba ya da yakınlarında da aynı durumun söz konusu olmasıdır. Bu kişiler de araştırılmalıdır.
Tedavide izlenen yol
Tedavide ağızdan demir hapları önerilir. C vitamini emilimi artırdığı için de portakal suyuyla içilmemesi önemlidir. Süt ve çay gibi içecekler demir emilimini bozduğundan tüketildikten en az iki saat sonra demir hapı içilmeli. Tedaviye rağmen kansızlık düzelmeyebilir. Bunun başlıca iki nedeni olabilir: Kan kaybı devam ettiği için verilen demir yeterli değildir ve demirin sindirim sistemindeki emilimi bozuktur. Emilim bozukluğu saptanırsa demir tedavisi damar yoluyla yapılmalıdır.
Vitamin ve sağlıklı bir bağışıklık sistemi geliştirmek, yeni hücreler oluşturmak, hastalıklara karşı vücudu korumak ve toksinleri yok etmek gibi hayati görevleri var. Antioksidan özellik taşıyan bu destekler, bir karınca ordusu gibi çalışıyor.
“Vitamin ve mineraller, sağlığın vazgeçilmezleri” diyen Diyetisyen Prof. Dr. Murat Baş, 1200-1400 kalorinin altındaki diyetlerde mutlaka takviye alınması gerektiğini belirtiyor.
Baş,”Vücudumuzu fabrika gibi düşünün; farklı makinalar, farklı ürünler üretiyor. Bu işleyişin sekteye uğramaması için dikkat edilmeli” dedi ve şu tavsiyeleri verdi: “A, D, E ve K vitaminleri yağda erir. Yani yağlı ortamda vücuda alınmaları lazım. Suda eriyen vitaminlerse vücutta depolanmaz ve günlük olarak sınıflandırılır. Bu vitaminlerin her gün, sıvıyla birlikte alınması gerekir.”
Günde 20 dakika güneşlenerek, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu D vitaminini sağlayabileceğimizi belirten Prof. Dr. Murat Baş, şöyle devam etti: “Bugün hem toplumumuzda hem de dünyada ciddi D vitamini yetersizliği var. Bunun en önemli nedenlerinden biri, kozmetiklerin hayatımıza fazlasıyla girmesi. Örneğin güneş kremi kullandığımızda cildimiz D vitamini üretemez. Bu da D vitamini eksikliğine neden olabilir.
Vücuttaki yağ miktarı, yani obezite arttıkça D vitamini düzeyi de göreceli olarak azalır. Yani şöyle diyebiliriz: Ne kadar çok vücut yağı, o kadar az D vitamini. Vücudun D vitamini depoları yağ artışıyla birlikte düşer.
Obezite dünyada ve Türkiye’de bu kadar yaygınken, D vitaminini eksikliğinin de yaygın olması gayet normal. Fazla kilo, D vitamini üreten reseptörlerimizde sorun yaratabilir.”